31 Ağustos 2009 Pazartesi

YARATICI OLMAYAN BLOGGER'E YARATICI BLOGGER ÖDÜLÜ

Sayfasını her açtığımda karşıma çıkan fotoğrafda "ahh" dediğim bir bacım var, İLKAY.

Benim gibi bir ÇATIKATI delisi İLKAY :)

Bir süredir bloglarda takip ettiğim Kreativ Blogger MİM dalgasını bana paslamış.

Anladım kadarıyla MİM'in muhatabı yaratıcı bloggerlar ve ben bu bağlamda hiiiç üzerime alınmamıştım ve paslanmasını da beklemiyordum ama :) sağolsun İLKAY göndermiş yazmamak olmaz. ("İLKAY gönderdiği için yazmamak olmaz" hikaye, o yazılması zorunlu 7 madde hoşuma gitti o kadar :P)

Ödül için 5 adet kuralları varmış, (Burada durup üç beş kelam etmek içimden geçtiyse de hiç keyfim yok, sabah sabah uğraşmiciiim :) )

Ödülün Kurallari:

1. Ödülün logosunu bloguna eklemek

Buyrun ekledim,

2. Ödülü aldigin kisinin linkini, ödülle ilgili yazina yazmak

Buyrun yazdım.

3. Hakkinda 7 ilginc seyi listelemek

Geldik zurnanın zırt dediği yere :)

* Bulunduğum odada cam açıksa okuduğumu anlamam, yazı yazamam...
* İnsanları bir konuda ikna etmeye uğraşmam, "sende haklısın kendinece" hayat felsefemdir.
* Çocuklarımın üzerinde lekeli elbiseye tahammül edemem, Paşa 11 yaşında hala yarım günden fazla dışarıda olacaksak ona bile yedek giysi alırım.
* Yemekte asla önce tatlı yiyemem, tek bir lokma bile olsa. Kahvaltıda da tatlılarla başlayamam, tüm iştahım kaçar.
* Saatim dışında asla hiçbir takı ile uyuyamam, çok minik olsalar bile.
* Sağ omzuma çanta takamam, felçli gibi olur sağ tarafımı kullanamam.
* Yanında içecek herhangi birşey olmadan sandviç, simit, poğaça türü birşey yiyemem. Daha ilk lokmada boğuluyormuş gibi olurum. Su bile olabilir yeterki yanında sıvı birşey olsun.

4. Sevdigin 7 blogu listelemek (Bak burasıda saçma ama valla yazacak takatim yok, uykum var gelme üstüme üstüme :P)
Almayan kaldımı ki? Hiç araştıramiciim ben yazarım paşa gönlü dileyen bi daha yazsın, insanoğlunda ilginçlikler biter mi? :)

1- Nevv
2- Seinep
3- Papatyaprenses
4- Ge-Ce
5- Arda & Verda
6- Kelebekgibi
7- Yı(kı)lmaz savaşçı'm :)

Ayy valla buraya kadar lay lay lom gelip burada resmen 2,45 saatcik düşündüm :/ İşte ben bu huyumdan sebep sevmiyorum mim paslamayı ama oldu bikere :)

5. Ödülü gönderecegin bloglara mesaj atip bilgilendirmek

Amaniiiin :)) e hadi ben kaçar ozaman baksanıza daha yapacak ne çok işim varmış :P

NOT; Herkeze ayrı bir yalan(!) uydurup haberdar da ettim, e oruç oruç benden bu kadar :))

29 Ağustos 2009 Cumartesi

HEM HAMARAT HEM OYNAK :)

28 Ağustos 2009 Cuma

NEYE NİYET NEYE KISMET

Çarşamba akşamı kuzular iftardan sonra park'a gitmek istediklerini söyleyince iftar sonrası rehaveti ve yoğun bir iş gününü yorgunluğu ile canım hiç gitmek istemesede öyle güzel ısrar ettiler ki bana kuzu kuzu giyinip evden çıkmak kaldı :) Tercihleri sahilde bulunan park oldu o akşam. E hazır geceyi onlara ayak uydurmaya adamışken oyunbozanlık yapamazdım, yapmadım da :P

Ne bilirdim Türk Sanat Müziğinin en keyif aldığım parçalarının peş peşe dizilip tüm yorgunluğumu almak üzere beni orada beklediğini.

Uzun zamandır TSM dinlemediğimi, son zamanlarda yaşadığım "tuzsuzluk" durumunun yarı sebebinin de bu olduğunu o gece anladım. Hemen tüm parçalara eşlik ettiğimi gören paşa "Anne iyiki gelmek istemedin, birde isteseydin ne olurdu tahmin edemiyorum" diye kafa buldu benimle :)

Ama oğluşun da, kuzunun da peşpeşe 3 şarkıyı hiç sıkılmadan dinlemesi onların da bu müziği seveceklerini düşündürdü bana ki ben çoook mutlu oldum bu durumdan.


Eh Anneye bu kadar ziyafet yeter, kuzuları coşturma zamanı :)

Nasıl olsa müzik sistemi o kadar iyi kurulmuş ki Anne park'ın istediği yerinden rahatlıkla dinleyebilirdi TSM'nin en usta yorumcularından ZEKAİ TUNCA'nın o harikulade sesini.

27 Ağustos 2009 Perşembe

SOĞUK ÇORBA VE ROASTİNG BAG'DE TAVUK PATATES

Mübarek Ramazan ayının bu sene (ve gelecek 8 sene daha) sıcak günlere denk gelmesinden sebep çorba alışkanlığımız bir anda değişti.

Pek maharetli arkadaşım'ın balkon sofralarını imrenerek takip ederken soğuk yoğurt çorbası tarifini gördüm ve hemen en yakınımdaki marketten (kuzuuu :P) buğday aldım ve o akşam denedim.

Benim gibi zeytinyağlıları bile hafif ısıtmadan yiyemeyen soğuk yemek özürlü biri bile beğendi ve 2 kase yedi ise tarifin ne harika birşey olduğunu varın siz düşünün :))
Teşekkür ederim HÜNERLİBAYANLAR :)

Ve evimizin vazgeçilmezi Roasting bag :) /Fırın poşeti (İngilizcesini yazmamın özel bir geyiği var)

Sıklıkla patates, sebzeve balık pişirmede kullandığım bu maharetli şey'i bu sefer tavukda denedim. Sonuç yine mükemmel .

Kuşbaşı doğradığım tavuk göğüsleri zeytinyağı, kekik, nane, tuz ve karabiber ile kısa bir süre bekletip fırın poşetine doldurduktan sonra fırına attım. 30 dk gibi bir sürede lokum gibi oldular.


Pratik bir yemek ararsanız işte size alternatif :)
Şimdiden afiyet olsun...

26 Ağustos 2009 Çarşamba

KAÇ JETON VAR?

Başlıktaki soruyu ben sormuyorum, blogunu bulduğum ilk gün tüm yazılarını su gibi içtiğim hatta yetinmeyip kendisi hakkında gazetede çıkan habere kadar okuduğum SERROSE soruyor :)

Ben de cevap verdim, inşallah doğru yada en azından en yakın cevaptır. Çünkü o fotoğrafını gördüğüm far setinin renklerine bayıldım :))

Bir kez daha ve şimdiden;

DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN JAPON BALIĞI'NIN GÜZEL EŞİ :))

25 Ağustos 2009 Salı

NE DİNLİYORUM ?

Bu aralar SUZAN KARDEŞ / MAKYAJ ODASI ŞARKILARI dinliyorum.



Ünlülerin ÜNLÜ makyözü'nün mesleği şarkıcılık olmayan 16 ayrı sanatçıyla birlikte söylediği şarkılardan oluşan bu albüm renk kartelası gibi.
"Bu adam/kadın oyunculuk yapsın ama asla şarkı söylemesin" diyeceğiniz seslerde var,
" sesi rol yeteneğinden daha iyiymiş" diyeceğiniz seslerde...


Mesela (bana göre) ;


"Ah Bu gönül Şarkıları"nda Cem YILMAZ mükemmel ötesi,


"Beyaz Giyme Söz Olur"da Meltem CUMBUL kısımlarında uykum geldi Suzan KARDEŞ kısımlarında açıldı :)


(Cidden Suzan KARDEŞ bu şarkıyı tek söylesin, hep söylesin, her yerde söylesin. )


"Hancı"da Nejat İŞLER çok başarılı,


"Yovano Yovanke"de Şebnem SÖNMEZ'in sesi iç titretiyor, gibi...


Her parçanın bir yerinde Suzan KARDEŞ sesi mutlaka mevcut ki iyiki de öyle :)
Albümü edinmenizi ŞİDDETLE tavsiye etmekle birlikte ÖNİZLEME (:P) için burayı tıklayabilirsiniz. :)

BİRDE BAŞLIK DÜŞÜNMEYE HALİM YOK

Reelde yoğun sanalda oldukça durgun günler yaşıyorum. Takip ettiğim bir çok blogcu arkadaşımı okuyor ancak yorum yazmıyorum.
Hoş okuduğum her yazıya yorum yazmak gibi bir alışkanlığımda yok. Okuduğum konuda bir fikrim varsa yazıyorum onun dışında her yazıya alakalı alakasız mutlaka yazan biri değilim.
Yazılarını gün gün okuduğumu bilmeyen çok insan var. Bazen aylarca okuyup tek kelime yazmam ama öyle bir yazı gelir ki 3-5 kelime yazmadan, fikrimi beyan etmeden duramam. İlk sesden sonra sürekli yorum yazmak gibi bir kaygımda yoktur. Amaaaan öyle işte...
Hava parçalı bulutlu buralarda anlayacağınız :)
Oysa Mübarek Ramazan ay'ı geldi, günlerimize ayrı gecelerimize ayrı hareketlilik ve bereket geldi, sofralarımız daha bir anlam kazandı, ben her nekadar iftar sonrası sonraki günün yemeği ve sahur yemeği hazırlıkları ile uğraşsam da, cadı kızımı bırakıp gidemesem de Paşa şimdilik hiç bir Teravih Namazını kaçırmadı çok şükür. Bir defa kazara su içse de bir gün de oruç tuttu ve artık her gün tutmaya karar verdi. İftar sofralarımızın açılış duasını ezberledi.
Kaldera Hanımda ise yer gök oyun, yeni favorimiz bebek uyutmaca :)
Allahtan Ayşedoğa var da beni esir etmiyor :/
Oğluşun doğum günü pastasını yaptık ama süsleme işine paşa el atınca bonibonlarımız su koy verdi :) (Biliyorum büyük kuzum ama seninki söz dinlemediki :P )

Televizyon önünü mesken tuttuk,



ama bağdaş kurmayı henüz öğrenemedik :)



Mini köpekcikle arkadaş olduk,
hiç korkmadan sevdik.
Uykudan önce şirinlikleri ile anneyi kandırmaya çalıştık :)
İftarımızı Sunay AKIN gösterisini beklerken açık havada yaptık,
Olmadı sıkılıp kendimizi park'a attık :)
bol bol hoplayıp zıpladık,
BİRSÖZ gazetesi SOKAK SERGİSİ'ne biz de "yağmur" konulu çalışmamız ile katıldık :)
Ve dün itibariyle yine yoğun bir haftaya başladık :)

21 Ağustos 2009 Cuma

MİLUPA APTAMİL YARIŞMA SONUCU

Dün tüm gün ve bugün de öğleden önce saatlerinde bina içinde başka bir ofiste çalışmak

durumunda kaldım. O nedenle yarışmamızı sonuçlandırmak bu saate kaldı.

Hoş sonuçlandırılacak bir durum da yok, gördüğünüz gibi başarılı bir kampanya yürütmüş değilim. Toplamda 4 tarif için kullanılmış tek oy mevcut.
Her ne kadar tarifini bana ulaştıran tüm arkadaşlara tek tek cevap yazıP eğer imkanları varsa fotoğraf göndermelerini istedim ama malesef...

Üzgünüm MİLUPA, sizin mailinizde bahsettiğiniz kadar başarılı bir blogcu değilmişim...

18 Ağustos 2009 Salı

MİLUPA APTAMİL ÖDÜLLÜ YARIŞMA -2-

Şurada bahsettiğim yarışmamızın 2. ve son haftasına gelmiş bulunmaktayız. Mail ile bana tarif ulaştıran herkeze çok teşekkürler ediyorum. İlk yazıda tarifleri gün gün yazacağıma söz vermiştim ama gelen tariflerin sahibine ait sadece isim yer aldığı blog bilgisi bulunmadığı için geri dönüp varsa bloglarını da yazmalarını istedim. Bu nedenle gün gün yayınlayamadım. 1. haftanın sonu olması sebebiyle bugün elimde olanları yayınlıyor ve oylamanıza sunuyorum. Hafta sonuna kadar gelen yorumları da sizlerle paylaşıp CUMA günü yarışmamızı sonlandıracağım.


Sizlerin oyları ile seçilen 1.ye MİLUPA APTAMİL'den çok güzel bir hediye paketi ulaştırılacaktır.


BİLGİLENDİRME

Yazının ilk yayınlandığında 1 numarada görünen SÜTLÜ İRMİK TATLISI adlı tarif Portakalagaci.com'dan çalıntı olduğu için kaldırılmıştır...



TARİF NO: 1 FATMA HN'a ait...


SÜTLÜ ERİŞTE ÇORBASI

1Kase evde yapılmış erişte
1adet milupa aptamil süt
1lt su
1yemek kaşıgı tereyag
1çay kaşıgı toz kırmızı biber
Tuz



Yapılışı
1lt suyu tenceremize koyarız kaynamaya başlayınca evde özenle kestigimiz eriştemizi atarız.Erişteler piştikten sonra indirmeye yakın 1 adet aptamil sütümüzü tencereye ilave ederiz Bir taşım kaynadıktan sonra altını kapatırız.Daha sonra bir teflon tavada tereyag kızdırırız,Biraz tuz ve altını kapattıktan sonra kırmızı toz biberimizi ekleriz.Ilık olarak çocuklarımıza ve misafirlerimize ikram edebiliriz.(sosu istege baglı olarak koyulabilir,benim kızım sevdigi için sosu ben çorba tenceresinin içine koyarım.)


Afiyet olsun...


Son bir not evde yapılmış erişte de olan vitaminler hazır paketlerde olmadıgı için tercihimdir.
Tüm anneler 1 yaş üzeri bu çorbayı yedirebilirler.


TARİF NO: 2 YALÇIN ÇAKAN'a ait...


Şeftalili Muhallebi (5. aydan itibaren)


1 su bardağı su
2-3 tatlı kaşığı pirinç unu (sütsüz olacak)
½ Şeftali
4-5 ölçek Aptmail 3 devam maması


Hazırlanışı

1 su bardağı su, 2-3 tatlı kaşığı pirinç unu ile karıştırılarak iyice pişirilir. Ateşten indirdikten sonra biraz soğuyunca 4-5 ölçek Aptamil 3 (Dikkat: mama toz halde eklenecek sulandırılmayacak) konulur. Üzerine püre haline gelmiş şeftali eklenir. Tatlandırmak amacı ile 1 çay kaşığı kadar toz şeker eklenebilir.


TARİF NO: 3 FAZİLET KURTULUŞ SEMİZ'e ait...


ÇİLEKLİ BALLAMA

1/2 yk kakao
1/2 çb un
400 ml Milupa Aptamil Junior
10 çk şeker
1 Vanilya
1/2 çk Mısır Nişastası
Çilek
1/2 çb Bal


Yarım çorba kaşığı kakaoyu ve yarım çay bardağı unu, milupa aptamil junior 200 ml sütle hiç topaklanmayacak şekilde özeyin.5 çorba kaşığı şekeri ve 1 vanilya da ekleyerek yavaş yavaş orta ateşte üzeri göz göz olana kadar pişirin. Kakaolu pudingleri hafif ısladığınız (bu şekilde ters çıkarırken kolaylık sağlıyorum ) kaselere boşaltın.
Ardından yarım çorba kaşığı mısır nişastasını ve 5 çorba kaşığı şekeri milupa aptamil junior 200 ml sütle hiç topaklanmayacak şekilde akıcı bir kıvama getirdikten sonra robotta püre haline getirdiğimiz çilekleri ve 1 adet vanilyayı pudinge ekleyip karıştırıyoruz.
Yavaş yavaş orta ateşte üzeri göz göz olana kadar onuda pişiriyoruz.
Aynı şekilde onuda kaselere boşaltıp soğumaya bırakın.
Yarım çay bardağı balın içine 3-4 çilek ezin ve portakal rendesi ekleyerek 10 saniye ateşte çevirin.
Önce kakaolu pudingi ters çevirerek tabağa koyunuz onun da üzerine çilekli pudingi koyduktan sonra hazırladığınız ballı çilekli sosu üzerine dökün.
Çok güzel bir görünüm için taze nane ile süslüyor ve servis ediyorum.


İki çocuğumun en sevdiği tatlı..



Bu tatlıyı kendim deneyerek buldum..

TARİF NO: 4 PAPATYAPRENSES'e ait...




ÇOCUKLAR İÇİN SAĞLIKLI MUHALLEBİ

1 kutu Mulipa Aptamil Devam Sütü ( 500gr)

2 yemek kaşığı nişasta1 yemek kaşığı un

2 yemek kaşığı pekmez

1 paket piknik büsküvi

1 tane şeftali

NOT: Öncelikle şunu belirtmek isterim, bizim evde bebek/çocuk olmadığı için pirinç unu ve bebe büskivisi de yok. Aslında nişasta yerine pirinç unu, piknik büsküvi yerine de bebe büsküvisi kullanmak niyetim vardı. Gerçi küçük yavruları olan annelere bebe büskivisi kullanmak yerine, evde kendi bisküvilerini yapmalarını tavsiye edirim..

Tencereye nişasta ve unu alıp çırpma teliyle karıştırın. Üzerine sütü ilave edin ve ocağın altını yakın. Kaynamaya yakın pekmezi de ilave edin. Muhallebi göz göz olup kaynamaya başladıktan sonra 3-4dakika daha kaynatın ve ocağın atını kapatın. Arada bir gidip gelip çırpma teliyle karıştırın ki kabuk bağlamasın.Büsküviyi elinizle minicik parçalara kırın. Küçük kâselerin dibine bisküviyi paylaştırın. Ilınan muhallebiyi çırpma teliyle hızlıca 3 dakika kadar çırpın ve kâselere paylaştırın. Dolaba kaldırın ve biraz soğutun. Servis yapmadan önce üzerlerine iki dilim şeftaliyle süsleyin. Arzu ederseniz dilim yerine, şeftali/muz/armut püresi yapıp süsleyebilirsiniz.

Sağlıklı nesiller yetiştirmeniz temennisiyle..Afiyet olsun!

NOT :Tariflerin alıntı olduğunu düşünüyorsanız mutlaka uyarın, her ne kadar tarifi göndereni bağlasa da gerekli düzenlemeyi yaparım !

14 Ağustos 2009 Cuma

HAYATTAYIM-MIYIM?

Her ne kadar,



tatlı krizlerine tutulup 10 dk.'da pişen brownileri götürsem de,



En sevdiğim parfüm hiç beklemediğim bir anda hediye edilse de,



ki ben daha diğer en sevdiğimi yarılamamışken,



nar çiçeği renginde ojeler sürsem de,






RAMSES serisi'nin 2. kitabını da ilk kitabı gibi 2 günde yalayıp yutsam da,



İlk defa internetten sipariş verdiğim Stila Twinset Demi Creme+Shine'nin rengi beklediğimden daha güzel çıksa da,







yaşıyormuyum yoksa zorunluluklarımı rutine bağladım ben ortalarında sallanıyormuyum?
BİLMİYORUM...

12 Ağustos 2009 Çarşamba

12*08*2009

İlk göz ağrım,

Canımın parçası,


Varlığımın sebebi,


Arkadaşım, sırdaşım, herşeyim


CANIM OĞLUŞUM...


Doğum günün kutlu olsun...


İyiki varsın ve iyiki benim oğluşumsun...





Dün can oğluşumun doğumgünüydü, ancak bir gün öncesinden;
"Paşa artık büyüdün sana sormadan almak istemiyorum, pastanı nasıl istersin?" dedim,
"Anne ben almanı değil senin yapmanı istiyorum" dedi,
"Olur, o zaman bu akşam hazırlayalım, yarın işten geldiğimde hazır olsun" dedim,
"Yok, cumartesi yapalım, sen yanına o sevdiğim elmalı kurabiyelerden de yaparsın, ben de çok sevdiğim iki-üç arkadaşımı çağırırım" dedi.
" Sen hafta sonuna bırakalım dersen sadece üç değil istediğin kadar arkadaşını davet edebilirsin" dedim.
"Ol-leeey" dedi :)

Bu durumda dün hiçbir kutlama yapmadık, sadece tüm gün aradığımızda ve akşam eve gittiğimizde o'na "doomgünü çocuusu" diye hitap ettik :) O da "anne yaa", "baba yaa" diye şımardı durdu :)


CANIMIN PARÇASI, İYİ Kİ DOĞDUN SENİ ÇOK SEVİYORUM...

11 Ağustos 2009 Salı

MİLUPA APTAMİL ÖDÜLLÜ YARIŞMA

Değerli arkadaşlarım,

Fikrimühimliğimin vermiş olduğu çok güzel bir fırsatı siz değerli annelerimiz ile paylaşmak ve meleklerimizden birisinin, çocuklarımın gelişiminde çok büyük rol oynayan Milupa APTAMİL ailesi ürünlerinde güzel bir hediye ile mutlu olmasını istedim.

Bu sebeple, çocuklarımızın beslenmesi gibi çok önemli bir hususta, maharetli annelerimizin ortaya çıkaracağı tariflerin yarışacağı bir yarışma düzenliyorum.

Fikrimühim.com aracılığıyla bana ulaştırılan Aptamil Junior Çocuk Sütü (namı diğer Abla Sütü :) ) ile yaptığım Mikrodalgada Brownie (BURDA) tarifinden ilham alarak, sizlerin Aptamil Junior Çocuk Sütü’nü kullanarak ortaya çıkaracağınız tariflerin yarıştığı bu yarışmada SPONSORUM MİLUPA’NIN SİZE ÖZEL OLARAK HAZIRLAYACAĞI BİR PAKETİ HEDİYE EDECEĞİM.

Bu vesile ile 10-21 Ağustos 2009 tarihleri arasındaki 2 haftayı YARIŞMA HAFTAMIZ ilan ediyor ve sizlerden gelecek tüm tarifleri gün gün yayınlayacağıma söz veriyorum.

Sürenin sonunda tüm tarifleri numaralandırıp yorumcularımız aracılığıyla değerlendirme yapacağız. Ve hediyeniz FİKRİMÜHİM tarafından adresinize gönderilecektir…

Konu ile ilgili sormak istedikleriniz yada tariflerinizi ulaştırmak için
kagnicinazan@hotmail.com adresini kullanabilirsiniz.

9 Ağustos 2009 Pazar

KEŞKE BENİM DE GİTARIM OLSAYDI :)

KIZLAR GELDİ VE GİTTİ :/

Harika bir pazar kahvaltısından geriye kalanlar...

Sabah 8'de başladığım masa hazırlığını 10'da ancak yetiştirebildim.

Bizim kızların gelmesi 10:30'u bulunca masaya koyduğum birçok yiyeceği tekrar dolaba kaldırmak zorunda kalmış olsam da süper ötesi bir gün geçirdim. Kahkaha, sohbet, dedikodu, fallar, dilekler :)
Zaman bize yetmedi :)

Doğumgünü çocuğumuz "B" :)

Hediyesi pazartesi günü şirketteki kutlamaya yetişir inşallah.

HER DAİM MUTLU, SAĞLIKLI VE HUZUR İÇİNDE OLASIN KUZUŞUM...

Bu arada artık çok daha sağlıklı kolaj hazırlayabiliyorum :)

8 Ağustos 2009 Cumartesi

EN ZOR EV İŞİ, ÇAMAŞIR MAKİNESİNİ BOŞALTMAK :)

Sizin hiç kırmızı gözlüğünüz oldu mu?

Ya o gözlüklerle ev işi yaptınız mı?

:))

6 Ağustos 2009 Perşembe

2. KAMPANYA'NIN KİTABI E-EVREN'E

Bu hafta bitmeden kampanyamızı sonlandıralım ki pazartesi yenisi başlatalım değil mi?

Bildiğiniz gibi 2. kampanyamız 7 yorumda kalmıştı. Bu sebeple bu kitabı kendi seçtiğim birine göndermek niyetindeyim.

Bir süredir yazılarını zevkle takip ettiğim bir öğretmenim var. Fotoğrafcılığı'da, Öğretmenliği'de son derece değerli, Aydınlı kardeşim Evren. Çocuklarımın eğitim hayatı boyunca kendisi gibi eğitimcilerle karşılaşması için hep dua ettiğim türden bir Edebiyat Öğretmeni kendisi.

Eğer kabul ederse E-Evren Günlüğü'nün 5. yılı hediyesi olarak bu, "DİL" hususunda yaşanan soykırımı anlatan güzel kitap'ı kendisine hediye etmek istiyorum.


Ve bu vesile ile E-Evren günlüğünün desteklediği harika bir projeyi duyuruyor ve sizlerden destek istiyorum.

"5. yılında e-vren günlüğü, Türkiye Omirilik Felçlileri Derneği‘ne sosyal sorumluluk gereği resmi destek sağlamaya gayret gösterecek. e-vren günlüğü’nde bugünden itibaren 365 gün boyunca TOFD için farklı şekillerde yürütülecek sosyal sorumluluk proje desteği ile kişisel bir e-günlük olmanın yanında işe yarar bir amaca da hizmet etmeye çalışılacak."

SALVADOR DALİ LAGUNA

Biz şirkette çok iyi anlaşan ve ofis dışında da görüşen 4 arkadaşız. Şirket içi rutin doğumgünü kutlamalarımız esnasında dördümüz içinde bir hediyeleşme söz konusudur. Geçen ay Yavru Kartal için henüz gümrükten çıkmamış ICE AGE 3 oyuncaklarından getirtmiş 3 gün harika bir macera yaşamıştık :)



Pazar günü diğer bir arkadaşımızın doğum günü. 3-4 gündür çok isteyip de bir türlü alamadığı SALVADOR DALİ LAGUNA parfümü arıyorduk. Baktığımız bir çok firmanın stoklarında kalmamış, yeniden getirtmek konusunda da isteksiz davranıyorlardı. (Bu şekilde en az 6 Kozmetik Firmasıyla konuştum)



Olay şu ki kimse kendisi için hediye arandığını bilmiyor, sadece samimi olduğumuz için kendi içimizde kimin ne istediğini biliyoruz, ve onu temin edip arkadaşımızı mutlu etmek için çabalıyoruz.
İnternetten Kozmetik alışverişi yapan insanlar olmadığımız için de bu işte çok iyi olduğumuz söylenemez :)
Ama bizden kaçmaz dedik ve geze dolaşa Stawberry.net'e düştük :)
Aradığımız parfümü bulduk, hem de %34 indirimle :)
Sözün özü ise sitede alışverişe teşfik edici indirimler olması. Takip ettiğim bazı arkadaşlarım var ki :P bu fırsatı kaçırmayacaklardır diye düşünüyorum.
Ben gördüm, yazdım, vicdanım rahat :):P