4 Mart 2009 Çarşamba

BİR EV HANIMI DOĞUYOR 8/1/08


Lise diplomamı elime aldıktan 1,5 ay gibi kısa bir süre sonra büyük bir firmada işe başlamış, şehir değişikliği ve doğumların dışında aktif olarak çalışmış biriyim. Ayrıca eğitim merdivenlerinin ilk basamaklarını çıkmaya çalışan oğlum ve hayat merdiveninin basamaklarında emekleyen kızımın bu kritik zamanlarında yanlarında olmak niyetiyle nisan 2007 de işten ayrılmış son derece beceriksiz bir ev hanımıyım aynı zamanda.
Bu zamana kadar hazır tekstil ürünleri tüketmek ve anneden öğrenilmiş yemekleri eşimin mahareti ile karıştırmak şeklinde kendimizi idare ettik. Ancak mutfağımın hep aynı çizgide dönmesi ve sıfır derecedeki (çok iyi tığ işi yapardım ama zamanla onu bile unutmuşum) el becerimin yaşımın 30'a merdiven dayaması ile birlikte gelişme zamanının geldiğini düşünmeye başladım bundan birkaç ay önce.
Önce mutfaktan başladık işe; sağolsun blogcu arkadaşlarımın arasında öylesine maharetli hanımlar var ki bu işte çok zorlanmadım desem yeridir. Ayrıca Televizyonda gündüz kuşağı denen saatlerde yayında olan "Deryalı Günler" "Kadın Olmak" ve Yeşil elme" gibi programların da sıkı takipcisi olduğumu itiraf ediyorum. Açıkcası bu işin raconu budur dedikleri "Tarif defteri" oluşturma işinda fazlasıyla katkıları olmuştur. Şimdi yaptığım poğaçaları, kekleri, kurabiyeleri ziyaretine giittiğim tüm arkadaşlarıma götürüyorum. Bu işten ev ahalisi de çok memnun arkadaşlarım da:) Daha sonra ana yemekler, çeşitli salatalar bölümüne el attık ve soframızın rengi her akşam daha da değişti. Denediğim tarifler içersinde çok tutanlar da oldu birdaha tekrarlanmamak üzere bir kenara itilenlerde :)
Eh mutfak işinde düzeltmeler / değişimler hız kesmeden sürerken biryandan da şu el işi meselesine bi göz atalım dedik. Önce oğluşuma süveter (hayatımda gördüğüm en şekilsiz şey; nedenini daha sonra fotoğraflarla anlatacağım) sonra kızıma süveter (bu da şekilsizlikte birdiğerinden aşşağı kalmaz ama onu toparladım) en sonunda da kendime bir süveter başladım ki şu anda yarım haliyle bile süper görünüyor :) Hem bu halini hem de bitmiş haline resimlerle sizlere göstereceğim. Nekadar aşama kaydettiğimi varın siz takdir edin:) Bu arada meleklerimin o şekilsiz süveterlerini evde giydirmeye, en kısa zamanda onlara okulda ve dışarda rahatlıkla giydirebileceğim öğrentidiğim püf noktalarına dikkat ederek yeni süveterler örmeye karar verdim.
Kızımın süveterinden artan ipimle de kızıma düz sade ama annemin bizlere yaptığı gibi ucu püsküllü (şimdi piyasada göremiyorum o püskülleri) bir de atkı başladım. Hamaratlık başa bela kardeşim :))
Bu bahsettiğim resimleri bu akşam bilgisayarıma aktarıp yarın mutlaka sizlerle paylaşmak istiyorum. Sağlıkla.....

Hiç yorum yok: