Bizler nasıl ki anne-babalarımızın gözü önünde gün gün büyüyüp şimdi birer anne-baba olduysak bizim meleklerimiz de doğdukları andan itibaren değişiyor, gelişiyor ve aynı yolu izliyorlar. Her ne kadar çalışan anne- babalar olarak bu gelişmeleri istediğimiz ölçüde yaşayamıyorsak da bazen öyle şeyler yapıyor öyle sözler söylüyorlar ki olduğunuz yerde kalıp geçen zamanı sorgulayabiliyorsunuz.
Oğluşum artık;
-Benim seçtiğim kıyafetleri giyen çocuk değil,
-Ayakkabısının bağını benim bağladığım o minik değil,
-Annesinin o bet sesiyle söylediği ninnileri dinleyen bebek değil,
-Benim hazırladığım yumurta, bal, bisküvi, ceviz karışımını yiyen bebek değil.
Sabahları annesinin telefonu ile uyanan ama üstünü kendisi giyinen, okula vaktinde gidebilmek için evden çıkması gereken saati bilen, tüm kıyafetlerini kendi giyebilen, okul hazırlıklarını yapan, harçlığını gerektiği gibi kullanmayı bilen, cebinde anahtar taşıyan, okuldan eve döndüğünde kapısını açıp evine girebilen, annanesine çıkıp yemeğini yedikten sonra evine inip son ses ceza/sago/asitane dinleyen, bilgisayarında araba yarışları oynamaktan zevk alan, dersleri için gerekli araştırmayı yapan- yapamadığında annesini arayarak yardım alan , yakın çevreden yapılacak ufak alışverişlerimizin hepsini başarıyla halleden, kardeşi olduğunun ve abiliğinin bilincinde olan, aklına takılan her şeyi bazen bıktırasıya sorup inceleyen, bebekliğini merak eden, izlediği herhangi birşeyi annesine anlatmak için akşamı zor bekleyen, kendi alışverişlerinde mutlaka seçimini aldıran, kapşonlu swit giymekten hoşlanan, bir küçük adam artık.
Birde küçük hanım var tabii henüz bebekliğini tamamlamamış olmasına rağmen “ben büyüküm ya”, “ben abla oldum ya” diye ortalarda dolanan :)
Saat 10:00 dan önce kimsenin uyandıramadığı, dışarı çıkılacaksa asla pantolon giydirilemeyen, bir müzik duyduğunda “sallanan” eteğini giymek için odasına koşturan, kırmızı ev terliklerine bayılan, ebekleri yemek yemediği/hasta olduğu için kaygılanan, pusetinde gezdirirken düşürdüğü “kızı” için üzülen sonra sinirlenip abisini suçlayan :) , banyo yapmaktan son derece mutluluk duyan, her banyo sonrası kendisini koklatan, her alışverişe gidildiğinde danone dolapları önünde kararsızlık yaşayan, spor ayakkabılarını botlarından daha çok seven, masaya yetişemediği için altına yastık alan, çatal bıçak kullanmayı bilen, bir hata yaptığında yanlışlıkla yaptım diye kendini savunan :) şirin bir küçük hanım…
YAZININ YORUMLARI
mavianne
teşekkürlerrrrrrrrrrrrne kadar güzel yazmışsın ikisi de harikalar ve her geçen gün büyüyorlrne güzel hem kız hem erkek annesi olmakAllah nazardan saklasın,Uzun ömürler versinöptüm seni
2009 BLOG ÖDÜLLERİ
Geçen yılı anımsayalım lütfen.
http://cemologyonuncukoy.blogspot.com/2008/04/blog-dlleri-aldatmacasi.html
http://cemologyonuncukoy.blogspot.com/2008/05/anlat-bana-hocam.html
merhabalar, siteye link düşünce haberimiz oldu yazıdan..çok teşekkür ediyoruz Allah bağışlasın minikleri sevgiler
caniiiim…..daha simdi okudum yazini..harika yazmissin, cok guzel ozetlemissin..iki muhtesem cocugun annesisin, ilgilisin ve telde konustuklarimdan daha net gozlemledigim icin cocuklarinla cok da guzel iletisim kuruyorsun…seni seviyoruuuum
biri yakisikli, biri cilveli iki yavrunu operim..e tabi seni de
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder