4 Mart 2009 Çarşamba

70-80'Lİ YILLARA ÖZLEMİM 6/3/07

Bugün İstanbulda yaz günlerini kıskandıracak bir hava var. Ben ki kedi gibi sıcağı seven bir YAY burcu kadını olarak bu havaların hoşuma gitmesi beni şenlendirmesi gerek ancak olmuyor. Büyüklerimiz "bizim zamanımızda" diye başlayan cümleler kurduğunda onlara birşey diyemez ama için için de kızardım. "Sizin zamanınızda da siz zamanınızı beğenmezmişsiniz şimdi kıymetli oluyor, her zaman kendince güzeldir. Bizler de sizin zamanındaki yaşama ayak uyduramaz, o zor koşullarda yaşayamazdık" diye söylenirdim için için.

Ancaaak gel gelelim yaş her ne kadar eski zamanları anacak kadar ilerlemiş olmasa da gönül istiyor. Bugün yine aylaklığımı giyip sıtrıma dolaştım blogu arkadaşları kapı kapı. Tanıdığın da kapısını çaldım tanımadığında. Kimisinde ayak izlerimi bıraktım kimisini sessizce terkeyledim. Geçmiş yazılarını okudum, çocukluklarına dair anılarına kulak kabarttım. Sonuç; işte buradayım ve kendi çocukluğumu anıyorum ellerim boş, çaresizce...

Neler mi hatırlıyorum ;

1- Sobamız, ah o anacığım çokca yaktığında soba ile borunun bağlantı yerinin kıpkırmızı olduğu benim de içimi korku kaplamasına sebep olan sobamız...
2- Hasta olduğum için kardeşlerimin (1 kız 1 erkek) beni bırakıp dışarı yılın yağan ilk kar ı ile oynamaya çıkmayışlarına dayanamayan babamın 1 çamaşır leğeni kar ı eve getirişini
3- Üçümüzün de aynı zamanda kızamık çıkarmasına çok üzülen amcamın çaresizlik içinde düşünürken karşımızdaki pastanenin vitrininde gördüğü kızamık şekelerinden 1 kese kağıdı kapıp getirişini,
4- Evimizin inşaatında tuğla taşımalarımızı,
5-Kirada oturduğumuz evimizden kendi yaptırdığımız evimize taşınırken eşyalarımızın üstünde yaptımız kısa yolculuğumuzu,
6- Annemin gazoz tatlısını,
7- Sobalı odadan soğuk mutfağa gitmek istemediğimden su istemek için kardeşlerimin birinin WC'ye gitmesini bekleyişimi
8-Annemin türlü çeşit çiçeklerle donattığı senede ancak 3 yada 4 kez kullandığımız MİSAFİR ODAMIZI,
9- Babamın her akşam getirdiği minicik poşetlerdeki türlü çeşit kuruyemişleri,
10- Kış günleri dona dona okuldan geldiğimde annemin önüme koyduğu sıcacık bir tas çorbayı,
11- Saat 17:50-18:00 arası camda babamı bekleyişimizi,
12- Okulun önünden hiç bir gün eksik olmayan şekerci amcadan okula girmeden mutlaka birşeyler almayı,
13- Kantinden uzunca bir sıra bekledikten sonra 1 simit ve 1 şişe fruko gazoz almayı (Yeşil cam şişede olacak ama :) )
14- Arefe günü ile bayram sabahı arasındaki o uzuuuuuuun geceyi,
15- Tüpcü amcayı,
16- Kamyonla getirilip kapımıza dökülmüş o kocaaa kömürleri babamın kırıp bizim de gücümüzün yettiğince kömürlüğümüze taşımalarımızı,
17- Elektiriklerin 3-4 saati bulan kesilmeleri sırasında mum ışığı veya lüks lambası altında ders çalışmalarımızı,
18- Pikniklerimizi,
19- Pazar sabahları babamın kahvaltı soframıza eklediği + kahvaltılıkları,
20- Akşamları ailecek TRT de seyrettiğimiz folklör gösterilerini,
26- İlkokulda okuduğum sırada katıldığım 23 Nisan gösterisini,
27- Bando çalışmalarımızı,
28- Her bayram aksatmadan yaptığımız akraba ziyaretlerine gidiş gelişde yaşadığımız yolculuk sıkıntılarımızı,
29- Bayramdan 1 hafta önce babamın getirdiği ve annemin sakladığı çikolataları, şekerleri bulma telaşımız,
30- Kardeşlerimle uydurduğumuz çok çeşitlki ev oyunları,
31- Her hastalandığımızda annemin aksatmadan yaptığı doğal ilacımız ; tarhana çorbası
32- Köydeki akrabalarımıza yazdığımız veya onlardan gelen mektupların heyecanı,
33- Her sene babam için doldurduğum vergi iade zarflarının yazılması eziyeti,
34- Ramazan ayı içersindeki 30 günün her akşamı anneme beni sahura kaldırması için dil dökmelerim, (zavallım benim ısrarlarıma dayanamaz kaldırmaya çalışır ama ben onca yalvarışıma rağmen uykuya yenik düşer ve çok nadiren kalkardım )
35- İftar saatinde top atılışını camda beklemelerimiz,
36- Arkadaşlarla yaptığımız kartopu savaşları sonrasında eve gelip ısıttığımız ellerimizde duyduğumuz o acı veren sızıyı,
37- Mahallemizdeki tek telefonu olan evden gelen çağrıya ayağımızdaki ev terlikleri ile fırlayışımızı, ...Ve şu an aklıma gelmeyen daha binlerce güzel anı ......

Bu listedeki hemen herşeyin geçmiş zamanda kaldığını, artık birçoğunu istesek de yapamayacağımızı siz de fark ettiniz değil mi? Şimdi nasıl demeyeyim AHHH BİZİM ZAMANIMIZDA diye :)))

Sizlerin de özlem duyduğunuz ve artık geçmiş zamanlarda kalmış güzellikleriniz vardır mutlaka, yazıp bize göndermeye ne dersiniz?
YAZININ YORUMLARI;
Yazan: yemegim Tarih: 9/3/2007 Konu: slm ah canim valla benimde 10 lu yaslarim aklima geldi seninle ayni bir cok seyi yasadigimi biliyormusun mesela o soba korkunu yasadim, soguk mutfaga ve lavoboya gitmemek icin suzuz kaldigimi, kardeslerimle evin altini üstüne getirip evcilik oynamalarimizi ,kar topu oynayip sobanin yanina gelince elimizin o sizisini ve daha bir cok seyi ama herseye ragmen cocukluk güzeldi bazen hep cocuk kalsaydim diyorum.. sagol canim hatirlattigin icin güzel günlerimizi,sevgiyle kal hep mutlu kal aylenle ve sevdiklerinle beraber...

Yazan: nilay atcılar Tarih: 9/3/2007 Konu: merhaba Özlemlerimizin hepsini ne güzel anlatmışsınız arife günü akşamı yeni kıyafetlerimizi giyeceğimiz için uyuyamazdık harçlıklarımızı alıp kayık salıncaklara binerdik.hele sokak oyunlarımız çok güzeldi.O yıllarda belki herşeyimiz yoktu ama daha mutluyduk.televizyon seyretmeye komşuya giderdik hele erovizyon şarkı yarışması ne heyecanla seyredilirdi bize o yılları hatırlattığınız için teşekkürler.bloğunuzu beğendim kabul ederseniz arkadaş listeme eklemek istiyorum.. www.natcilar.blogcu.com

Yazan: alpkaytan Tarih: 8/3/2007 Konu: :)))))) her zaman her alanda mutlaka ihtiyaç duyulan,neredeyse artık onlarsız hiçbirşeyin yapılamadığı dünyamızda,emeği geçen,fedakarlığın büyüğünü yapan,anne olan,kardeş olan... tüm kadınlarımızın gününü kutluyorum..

Yazan: pratikbayanlar Tarih: 7/3/2007 Konu: mrb çoğunu yazmışşınız siz özlemlerimizin, bir kaç tane de ben ekleyeyim. Bahçeden kopardığımız domatesi ekmeğin içine tıkıp suları aka aka yemeyi, elektrikli battaniyenin sıcacık yaptığı yatağa girip yorganı kafama çekmeyi, Babaannemin simli bluzunu ve çiçekli elbisesini(o elbiseyi giydim bir süre keşke el koysaymışım) Annemin pişirdiği reçelin kokusunu Çamaşırlardaki çivit maviliğini şıpıdık terliklerimi babamın getirdiği kitapları okumayı(çoğu hala aklımda şimdi rastladıkça kızıma alıyorum,fedor amca,palavracı baron,şamatalı köy,şişkolarla sıskalar vs.kitap okumayı sevdirmek için çocuklarınıza alabileceğiniz çok hoş kitaplar bunlar) ......

Yazan: nescafe Tarih: 6/3/2007 Konu: MERHABA tamda yazdıklarınızın hemen hemen hepsi birde evcilek oynamayı, korkardım ama piknikte sallanmayı anneme sarılıp uyumayı kısacası gerçekten çocuk olmayı özledim sormadan da edemedim kendime insan neden özler?? sevgi ve muhabbetle

Yazan: mavianne Tarih: 6/3/2007 Konu: Bizim zamanımızda O kadar çok şey varki, Mesela, bizim zamanımızda; TRT 1'de Dallas, Mavi ay, Kolombo izlerdik, Şeker kız Candy, heidi ve Jetgillere bayılırdık, Break dans yapardık, saçımızı kocaman kelebek toka takardık, Şalvar kot giyerdik, Vatkalı buluzsuz dışarı çıkmazdık, Spor ayakkabısını herşeyin altına giyerdik, Siyah balıkçı kazağı olmayanı vururlardı, Kahkülümüzü kabartıp tokalardık saçımızın üstüne, Mapa giyerdik, Kızkıza toplanıp, teyp dinleyip göbek atardık, Oğlanları konuşur gülerdik, Sahilde kızkıza topluca gezip, kim bize bakıyor diye heyecanlanırdık, Öğretmenimizden çekinirdik, Hatıra defterimiz vardı, doğumgünlerinde herkese yazdırdığımız







Hiç yorum yok: