24 Mart 2009 Salı

KARIŞIK TOST :) 27/01/2009

Cuma günü tüm öğleden sonramı Medical Park göğüs hastalıkları servisinde geçirdim. Sol kürek kemiğinin altında batma şeklinde ağrı, hapşırmanın, öksürmenin ve hatta derin nefes almanın dahi mümkün olamadığı şiddette bir acıyla 3 gün sabrettikten sonra cuma günü dayanamadım ve İç hastalıkları bölümünden randevu aldım. Şİkayetimi dinleyen dr. hiçbir muayene yapmadan ZATÜRRE’den şüphelendiğini söyleyerek beni göğüs hastalıkları bölümüne pasladı. Burada şikayetlerimi dinleyen ve derin nefes alma-verme şeklinde kısa bir muayene yapan doktorda aynı şüphe ile çifttaraflı akciğer filmi ve kan tahlili istedi. Hemen 2. kata çıkıp kan verdim, 1. kata inip filmi çektirdim ve 2,5 saat sonra sonuçları almak üzere işe döndüm. Doktorların mesai bitimine 10 dk kala tekrar hastaneye gidip sonuçlarımı gösterdim. ZATÜRRE şüphesinin tamamen ortadan kalkması ile “her zaman en kötüsünü düşünüp ona göre önlem almalıyız” diyen çok sayın doktorlarımızın ağzından bu seferde Kan Pıhtılaşmasına Bağlı damar Tıkanıklığından sebep olabilir sözleri döküldü.
Olasılıklar üzerine hemen bu şüphenin tedavisi olan 1 adet iğneden vuruldum, ……… sintigrafi dedikleri bir görüntülemeye daha girdim. Tabii bu esnada çok değerli doktorlarımızda mesailerini bitirmiş oldular. Sintigrafinin sonucunu telefonla doktorumuza bildiren asistanı sonuca göre şüphelenilen durumunda sözkonusu olmadığını doktorumuzun pazartesi günü ayrıntılı yanıt vereceğini, bu arada haftasonu için ağrıkesici almam önerisini bizimle paylaştıktan sonra hastaneden ayrıldık.
Onca stres, şüphe, gereksiz iğne, tahlil, görüntülemenin sonucunda elimde 250 TL’lik (SSK’lı bir çalışan olduğum halde ödediğim pay) bir masraf ve hastalığıma dair hiçbir bulgu yada çare olmadan evimin yolunu tuttum.
Hafta sonu boyunca oturup kalkmaktan, yatakta dönmeye, derin nefes almaktan, öksürmeye kadar yaptığım her eylemde o kadar canım yandı ki o moral bozukluğundan sebep tüm pazartesi içinde kalkıpda tekrar hastaneye gidecek gücü bulamadım kendimde :( Ama bu acı artık yetti, bugün mutlaka tekrar gidip şu işi bir sonuca bağlamaya çalışacağım. (Dualarınızı esirgemeyin)
Bu kargaşa içinde Oğluş cuma günü karnesini aldı. İngilizcesi dışında dersleri çok iyi. Bu sene kaydını aldırdığım okul etütlü bir okuldu. Ancak başkabir İÖO binası tamir gördüğü için o okul öğrencileri oğluşun okulunda misafir olmak durumundaydı ilk dönem. Şİmdi diğer öğrenciler okullarına gidiyor ve inşallah okulumuz artık etütlü oluyor. Ayrıca İngilizce dersi içinde takviye alırsa bu dönem İngilizce konusunu hallederiz diye düşünüyorum. (Kara kuzum söz verdi :)

AVM yazılarımızın birinde Carrefour içinde Doğuş Eğitim Kurumları tarafından kurulan Kurabiye Evinden bahsetmiştim. İşte başka bir ziyaretimizde oranın faaliyette olduğunu gördük, tabii kalderayı tutabilene aşk olsun Evde de alışık olduğu için derhal masanın başında yer aldı. :)

Kurabiye yapmaktan sıkılıncada boyama bölümüne geçti ;)
Aldığı mont’u giymekte acele eden bay/bayan’ın etiketide kabak gibi fotoğrafta Eve gelip fotoğrafları pc’ye aktardığımda çok gülmüştüm :)



Bu arada cumartesi günü çokyakın bir aile dostumuzun nikahı için Üsküdar Evlendirme Dairesindeydik. Üst kat salonun çok güzel bir manzarası var.
Her ne kadar bu manzara tüpgeçit inşaatı nedeniyle yer yer bozuluyorsa da açıkhavada İstanbul ve Deniz bambaşka…

Bu da annemin kaldera için ördürdüğü elbise. Cadı bu elbiseyi öyle beğendi ki yatarken bile çıkartmak istemedi :) (Takılara dikkat :P )

Nikah salonun üst kat takı&kutlama bölümü, manzarası kadar iyi değildi.






Veee son bir fotoğraf. Bir sitede görünce çok güldüm dayanamayıp size de göstermek istedim :)Sizce kim bunlar :P :D

Hiç yorum yok: