31 Aralık 2009 Perşembe

MUTLU SENELER

2010 TÜM DİLEKLERİNİZİ BİR BİR AYAKLARINIZA SERSİN...

30 Aralık 2009 Çarşamba

YAPILANLARIN ÜZERİNİ ÇİZELİM :)

Hani şurada biryerlerde yapılacaklarımdan bahsetmiştimya sizlere, işte onlar bir bir gerçekleşiyor ve geride bana mutluluk ve yorgunluk bırakıyorlar.

* Şirket kahvaltımız çok güzeldi, sabah saatlerinde olduğundan koşturmacası boldu ama çalışma arkadaşları konusunda çok şanslı bir inan olduğumdan her işi paylaşan ve takım olmaktan keyif aldığım insanlarla harika bir saat geçirdik.

* Şirket 2010 Bilgilendirme Toplantısı ve Yılbaşı Yemeği Cemile Sultan Korusu (Kandilli) Koru Restourant'da yapıldı. Biz provalar vs nedeniyle erken gittiğimizden o harikulade manzaranın hem gündüz hem de gece versiyonlarını görebildiğimiz için çok şanslıydık.

(Provadan)

Teks yazarımız Mehmet Auf ve hocamız Tiyatrocu Ozan Özcan'ın da bizi yalnız bırakmadığı gecenin en çok konuşulan ve en eğlenceli kısmı 7 kişilik kardoyla çıkarttığımız 3 ayrı skeçten oluşan tiyatro bölümümüzdü. Sahneden indiğimizde uzunca bir süre tebrikleri kabul ettik :) 7 kişilik kadroda ben ve bir arkadaşım daha 2 skeçte oynadık, diğerleri tek skeçti.
2 farklı ezber, 2 farklı karakter. Bu iş keyifli ve gurur verici olmasının yanında haylice de zormuş arkadaşlar itiraf edeyim :) İlk sahne deneyimi, şirkette tüm sene konuşulacak malzeme olmamanın gerginliği, ezber ve heyecan. Ama o sahneden indiğimde Ozan Hocam'ın yüzündeki gülümseme herşeye değerdi.
Başarılımıydı ? EVET :)

(Alkışlar alkışlar alkışlar :)

Buluşma ve hediyeler kısmı bir sonraki postta :)

28 Aralık 2009 Pazartesi

PARMAKLARIN İSİMLERİ

Küçükken rahmetli annanem ne çok söyletirdi bana :)

Hala bile saymaktan hoşlanırım ne yalan söyleyeyim :P

Allah anacıığıma sağlıklı ömürler versin, şimdi de o kızıma öğretmiş.


Hatırlayamadıkça da kendi haline gülüyor deli :)

22 Aralık 2009 Salı

ÇEKİLİŞTEN ÇIKAN PİSİLER

Hani şurada sevgili Primarima'nın düzenlemiş olduğu çekilişe katıldığımı yazmıştım ya, işte o çekiliş sebebiyle bana bu güzel pisicikleri gönderen sevgili your hobi is my fobi'ye çok teşekkür ediyorum.


Melodisine bayılıp çocuk gibi bulduğum her fırsatta çın çın çınlattığım kartım ofisteki şu meşhur panomda, pisiciklerim ise salonumun baş köşesinde yerlerini aldılar :)

15 Aralık 2009 Salı

ALDIK VERDİK BİZ SİZİ YENDİK :)

Yahu ben ne kadar tembel oldum böyle :/

Önce yazmayı sallıyorum sonra unutuyorum. Yok artık üşengeçlik, bundansonra daha sık yazılacak hayatımızda renk adına ne varsa:)
Meselaaa;

Öncelikle meleklerim var, iki dünya güzeli, iki can parçası :)

Varlığımın sebebi, hayatımın anlamı Annem ve Babam var.

Sonra karındaşlarım var, bayramda gelip gönlümüzü ısıtan erkek kardeş, beni benden iyi tanıyan kızkardeş, elim amayağım olmasına karşın beni en çok kızdırabilen tekne kazıntısı :)

Dostlarım var, arkadaşlarım var, değerlim dediklerim var, blog sayesinde tanıdığım canlar var.

İş arkadaşlarım var. İşyerinden olup da iş arkadaşı kıvamının bir tık üstüne çıkanlar var.

Birbirinden değerli, birbirinde güzel hediyelerim var.


Canım Çatıkatı güzeli İlkay'ım, Teşekkür için çok geç kaldım biliyorum ama cicimi üzerimde fotoğraflayıp sana öyle teşekkür etmek istemiştim ama olmadı. Daha fazla geciktirmek istemiyorum, o güzelim peçeteler için, her birini ele emeğinle güzelleştirip gönderdiğin kürdanlar için ve satınalmak istediğim halde ısrarla bana hediye ettiğin ve bayramlığım olan :) o güzelim elbise için ayrı ayrı tümm kalbimle sana teşekkür ederim.

Ve orta fotoğrafta gördüğünüz, kutusunu açtığımda yüzüme kocaman bir gülümseme yayan o şirin ötesi saati doğumgünümde bana hediye eden birbirinden değerli üç güzel hatun, okuyacağınızı sanmıyorum ama sizlere de tüm kalbimle bir kez daha teşekkür ederim.

Dahasıda var da, o fotoğraflar diğer makinede kaldı :/ En kısa zamanda temin edip ekleyeceğim, söz.



Ve bu yıl, herşeyin çok güzel olmasını dilediğim 2010 yılına birbirinden güzel paketler hazırlayarak girme isteğim var ki şu son zamanlarda artık ruhumun yorgunluğunun tavan yaptığı her zaman dilimine renk katıp beni neşelendirdi bu hediye paketleme işi.

Ofiste, annevemelekte ve sevgili primarima'da üç ayrı çekilişe katıldım. Onların hediyeleri hazır değil henüz. Şu yukarıda gördüğünüz paketlerse hazırladıklarımın yanında bir hiç :)

Bunlara ilaveten her bir provasında karnımıza ağrılar girmesine sebep olan Tiyatro çalışmalarım var.

Bu sabah ofis içi kahvaltı organizasyonu var(dı).

25 Aralık gecesi Şirket Bilgilendirme Toplantısı/Yemeği ve Yılbaşı kutlaması var.

26 Aralık günü katılmayı çok istediğim bir blog buluşması var.

30 Aralık akşamı Takım olarak Yılbaşı Eğlencemiz ve çekiliş organizasyonumuz var.

31 Aralık gecesi meleklerimin amcasının evinde yılbaşı eğlencesi organizasyonu var.

Kardeşle sinema planlarımız, meleklerimle alışveriş planlarımız, Edi'mle buluşma planlarımız var.

E bunca iş varken benim buralarda ne işim var?

Şaka şaka şimdilik gidiyorum ama tez zamanda döneceğim inşallah. Beni özleyin olur mu?

12 Aralık 2009 Cumartesi

BEN VE DOĞDUĞUM GÜN

Evet işte bugün o gün hatta bu yazının yayına girdiği saat de işte o saat yani 08:00 :)

Çok söz var,
Ama diyecek dil yok.
Çok duygu var,
Ama yaşayacak beden yorgun.
Çok güzellik var,
Ama görecek anne kör.
Çok seneler geçmiş,
Ama bir çoğu anılmayacak kadar saçma.
Çok güzel günler var,
İNŞALLAH, SONUNA KADAR...

Peş peşe çok sıcak kutlamalar, çok özel hediyeler aldım.
Önce birbirinden değerli iş arkadaşlarım, sonra da iş arkadaşlığından öte canım olan 2 dostum.
Yüzümü güldürdüler, günümü ısıttılar, gönlüme neşe getirdiler.
İyiki arkadaşlarım var, iyiki sevdiğim insanlar var iyiki MELEKLERİM VAR, iyiki sizler varsınız :)

MUTLU BİR YIL OLSUN, ÖNCE SAĞLIK, SONRA HUZUR, SONRA DA BEREKETLİ KAZANÇLAR GETİRSİN İNŞALLAH.

- Nazan kaç oldun?
- 30+1 :)))))

İyi ki Doğdun Gördün mü Bak 51 oldun:P



Ablacım, iyi ki doğdun, iyi ki blogcu oldun, iyi ki seni

tanıdım:)

Seni seviyorum.....



Sevgi ve dualarımla..
Papatya Prenses

9 Aralık 2009 Çarşamba

BULUŞMAYA BİR İKİ



26 ARALIK 2009 CUMARTESİ günü bir maniniz yoksa CEVAHİR AVM 6. KAT KAHVE DÜNYASINDA bekliyoruz. (inşallah)




Ayrıntılar maharetli mimarda :))


8 Aralık 2009 Salı

İKİ MİNİK NOKTA

NOKTA 1; Yarışmaktayız.

Nerede ?

İşte şurada.




NOKTA 2; Aramaktayım?
Neyi?
Şu aşağıda gördüğünüz şifon maxi elbiseyi.

(Evet Laçin senin kolajdan kırptım, üzgünüm, suçluyum, cezama razıyım :P ama yeminle o kolajının olduğu yazıyı birdaha bulamadım oysa link verecektim. Lütfen bulursan sen gönderirmisin bana :(( ) Ohh be Link verdim rahatladım :))


EN ACİLİNDEN HELPPP :))

7 Aralık 2009 Pazartesi

ŞİMDİ ÖZETLER

Teknik arızalar dışında ilk defa bu kadar uzun süre yazmadım.
Canım istemedi, içimden gelmedi, şevkim kalmadı vs...

Şimdide ne yazacağımı bilmeden oturdum başına, sırf nerelerdesin diyenlerin hatırına, yazının sonu gelir inşallah :P

Yiyiyos, içiyos, geziyos modunda koskoca bayramı tükettik,

Ha geldi ha gelecek derken canımın içi, kalbimin 3'te biri, Kardeşceğizim de Viyanalardan geldi ve gitti :( (Tez zamanda rabbim tekrar kavuştursun :/)

Gezmeler yaptık, Aralık ayının paha biçilmez hediyesi güzel havaları değerlendirdik,

Mutfağa girdik, yeni mamalar denedik, misafirler ağırladık, misafirliğe gittik,

Hediyeler aldık, hediyeler verdik çoook mutlu olduk :) (ayrıntılar hediyeler sahiplerine ulaştığında :)

12 Aralıkdaki doğumgünümü beklemeye koyulduk(M) ;),

25 Aralıkdaki Şirket yılbaşı kutlamasını beklemeye koyulduk(M),
O gece sahneleyeceğimiz skeçler için dersler almaya başladık :) (ayrıntılar daha sonra)
Dünya tatlısı bir şirinenin doğumgünüsü vasıtası ile 4 güzel hatunla tanıştık, (ayrıntılar onlar yazdıktan sonra :)

Yoğun çalışma tempomuza ek bir iş ekledik, bu sayede hem sosyalleştik hem de para kazanmaya başladık :) (Ayrıntılar kişiye özel :) )

Bir MİM'imiz var şimdilik ama kısacık salladık :P
Şimdilik bize müsade, ilhamileri yakalayıp hemen döneceğiz :))

25 Kasım 2009 Çarşamba

KÜÇÜCÜK ZİYARET KOCAMAN MUTLULUK

Dün bana kuzu'm geldi :)

İşyerime 10 dk'lık mesafede oturuyor ve bu benim için büyük şans :)

Bi alo Papatyoş yanımda :P

Yemek yedik, sohbet ettik, hediyeleştik :) veee sıkı sıkı sarıldık.

Arada bazılarını da online bağlantı ile çatlattık ama :P ne yapalım biz bunu seviyoruz :))

Yine gel güzel kuzu'm, sen hep gel olur mu? :)

18 Kasım 2009 Çarşamba

ÇATI KATI'ndaydık

Uzun zamandır olmadığım kadar yoğun bir hafta geçiriyorum. Cuma akşamı eşimin beni işten alması ile başlayan yoğun dönem hızını yitirmeden devam etmekte, bakalım frene basmayı kim akıl edecek :)
Cuma akşamı işten çıkıp kendimi Kozyatağı Carrefour'a attım zira cumartesi günü yapacağım ziyaretler için hediye alışverişini yine son zamana bırakmıştım. Geçen hafta nişanlanan ama benim Faranjit sebebiyle nişanına gidemediğim kuzen'e, beni üzen bir hastalıktan taze kurtulmuş bir kuzuya ve tanıyalı çok olmamakla birlikte en değerlilerimden olan bir güzel'e çam sakızı çoban armağanı mini minik birşeyler alıp kendimi annemlere attım. Küçük cadının hafta sonu için eve gelmesi gereken giysi ve ıvır zıvırlarını topladım, cadımı giydirdim, daha sonra annemin yarı ev konumundaki çatı katına çıkıp taşınırken ihtiyaç sahibi birilerine verilmek üzere ayırdığım küçülenler-giyilmeyenlerden oluşan bir valiz hazırlayıp onu da arabanın bagajına attıktan sonra kendi evimize geçtim.
Oğluşun hazırlanması, benim duş alıp hazırlanmam, bir gecelik konaklamak için iki meleğime birer boy giysi vs. den oluşan bir çanta hazıralama işleri, evin kontrolü, çıkış derken saat 21:30 gibi artık yoldaydık.
Dikkat ederseniz bunca koşturmaca arasında akşam yemeğinden hiç bahsetmedim :/
Artık öylesine yorulmuştum ki babamız en yakın Pizzacının önünde durmasa sanırım uzunca bir süre daha hatırlayamayacaktım.


Bir kutu çocukların kucağına bir kutu bizim kucağımıza şeklinde paylaştıktan sonra :) hiç duraklamadan kendimizi Altınşehir-Halkalı taraflarına attık. Bizi Teyzem'e bırakan babamız sabah işe gitmesi gerektiği için geri döndü. Geç vakte kadar sohbet muhabet ettikten sonra yatıp ertesi sabah erkenden kalktık. Dayılarıda ziyaret edildikten sonra Avrupa yakasına geçiş amaçlarımızdan ikincisine geldi sıra.

Birkaç aydır yazılarından tanıdığım ama daha ilk yorumda samimiyetine inandığım ve güleryüzünden, sıcaklığından hiç şüphe duymadığım çıtıpıtı bir hanıma gittim :)
Blog vasıtası ile bu güne kadar tesadüfen karşılaşmalar dışında kendim isteyerek görüştüğüm dört kişi volmuştu. Şükürler olsun hiç biri beni yanıltmayan, hiçbiri tek görüşmeden sonra bir daha aramam sormam görüşmem dedirtmeyen insanlardı ve hepsini daha sonra tekrar gördüm :) İLKAY'da benim için öyle biri artık.
İnsan evine girdiğiniz ilk saniyeden son saniyeye kadar sıcacık gülümser mi?
İnsan ilk defa gittiği bir evde bacağını altına alıp oturur mu?
İnsan konuşurken dinlenmediğini farkettiğinde bu kadar güler mi?
İnsan küçücük bir hediyeye bu kadar sevinir mi?
İnsan bukadar sıcak, bu kadar içten sarılır mı?

EVET(miş) Hepsinin cevabını cumartesi günü aldım ben :)

Eve girip montlarımızı çıkarttıktan sonra karşılıklı durup birbirimize baktık, şaşkın mutlu :)
Sonra işte o görmeyi en çok istediğim mekanın içindeydim. Hani çocuklarımıza aldığımız barbie evleri varya işte tıpkı öyle. Her bir köşesi (köşe normalden çok daha fazla bu evde ama ona göre :P ) ayrı bir zevkle döşenmiş şirin ötesi sıcacık bir ev ve içinde çıtıpıtı bir barbie :) Yüzünün güzelliği, minyon tipi, zayıflığı ile ilk gördüğünüzde size gerçekten direk bunu düşündürüyor.

Emin süperdi, şu meşhur Yasin'i tanımak zevkdi :) İLKAY gün boyu "bezelyeler çiğ" türküsü söylese de ben o süper sarmaları, böreği, makarna salatasını ve güzelim tatlıları götürürken kendisini duymadım bile :P :)))

Bu güzel masa, bu harika mamalar benim için hazırlanmış, kim takar bezelyeleri :)
Sohbet, kahkaha, keyif dolu bu gün için, tüm emeğin için, özellikle güler yüzün, samimiyetin ve güvenin (!) için bir kez daha teşekkür ederim cicim.

Emin ve kaldera ilk zamanlar yabancılıktan, sonra da Volkan'ı paylaşamamaktan pek anlaşamamış gibi görünseler de Kalderanın eve dönerken sorduğum soruya verdiği cevap hiçbirşeyin göründüğü gibi olmadığını açıklıyordu.
- Kaldi'm Eminleri bir daha görelim mi?
- Evet anne, ama Emin benim arkadaşım Abimin değil :)))

Bu kadar anlatım yeter, son zamanların en çok yazı içeren postunu yazdım yoruldum, gerisini şirin hatundan okuyun :))

YA AMA YAAA

İki gündür okuduğum bir çok blogcu arkadaşımda hediye etkinliği vs ile ilgili bir yazı gördüm. Ama içlerinde hediyelerinin her birine ayrı ayrı bayıldığım ve katıldığım tek etkinlik bu arkadaşımın.

Fotoğraf açılır açılmaz da başlıktaki tepkiyi verdim (Evet evet İlkay'dan öğreniyorum bunları :P ) :))

Ama baksanıza, her biri birbirinden güzel ve istenesi değilmi yaaa :))

17 Kasım 2009 Salı

deneme

BİR SES VERELİM

Yine ne kaa uzun ara verdim değil mi?

Ama benim suçum yok, hep bu ilhamilerde kabahat.


Bi gidiyorlar sonra buraların yolunu unutuyorlar :)


Şaka bir yana valla bazen öyle bir uzaklaşıyorum, soğuyorum ki blogumdan içimden ne yazmak geliyor ne de sayfayi dahi açmak,

Aslında bu arada o kadar güzel şeyler oluyor, o kadar buraya not düşülesi şeyler yaşıyoruz ki...



Bunlardan biri canımın içi süpürgeli cadımdan gelen siparişlerim mesela.

Üstteki 2 fotoğrafın mankeni (:P) ile alttaki 2 fotoğrafın mankeni birbirinden farklıdır :)
Tamam üstteki benim ama ya alttaki??
Bir sonraki postta :))))

Öncelikle şuradaki pelerinin aynısı, sonra şu elbise, şu broş ve elbisenin içine astar niyetine giyilebilecek saten bir içlik, göğüs altı yüksek bel eteğimle kullanabileceğim bir pantolon askısı, işte bu cicilerin hepsini canım süpürgelim tek tek benim için imal etti yada gidip aldı.

Teşekkür ederim canım iyiki seni tanımışım, iyiki hayatımdasın :)

Tabii tek alışverişi kendime yapmadım :) Hani şurada "bu kıza bir an önce çadır almam gerek" demiştim ya işte o çadırı aldım. Parantez içinde liloşuma da alacağımı yazmıştım ama çadırımızı GG'den aldığım ve gelecek üründen emin olmadan onun siparişini vermek istemedim. Şimdi ben aldım, kurdum ve çok beğendim. Buradan görüp süpürgelim de beğenirse liloşumunki de adresine gidecek :))

Kızım daha görmedi, malum hafta içi annane de kalıyor ama yüksek ihtimalle perşembe akşamı görecek :/ Ama bayılacak buna emidim :)

12 Kasım 2009 Perşembe

ANNE OLMAK VE RÖPORTAJIMIZ

Bu aralar az kelime sarf edip çok iş yapmak felsefesi ile hareket ettiğimizden uzun uzun yazmayacağım.

"anneolmak" ekibinden sevgili Figen hn'a ve tüm üyelerine verdikleri değer için teşekkür ediyorum.

Röportajı okumak için buradan buyrun.



Konumuz "KARDEŞ KISKANÇLIĞI"

10 Kasım 2009 Salı

YORUM-SUZ

ETRAFTA O KADAR ÇOK / BOŞ KONUŞAN VARKEN BENDE SÖZ BİTTİ....




SÖZE NE HACET VARLIĞIN YETER(Dİ) :(

4 Kasım 2009 Çarşamba

4 GÜNÜN SON 2Sİ

Bu sefer az yazı çok fotoğraf :)
Cumartesi o kapalı, kasvetli ve bol yağmurlu hava bizi içine almasın diye kendimizi oyuna verdik.

Ev içine ev kurduk :) Çatısına da abi'yi kondurduk :P

Kalorifer peteği ile koltuk arasındaki boşluğa uzun yer minderini koyan cadı kızım annanesinin şalını da çatı olarak kullanmıştı.

Şal'ı bir türlü yerinde durduramayınca da abisini çatı direği olarak kullanmış :P
(Bu kız'a bir oyun çadırı almanın zamanı gelmiş, anlaşıldı, hatta 2 tane :P biri de liloşuma :))

Ama Anne gelip de abiyi alınca cadı Anne'ye küstü :S

Kızının gönlünü nasıl alacağını iyi bilen Anne (:P) mutfaktan seslenir;
- Kaleraaa'm, sana elmalı tarçınlı kek yapsam elmaları rendelermisin?

Anne cümlesini tamamlamadan Kaldera mutfağa doğru koşmaya başlamıştır bile :)

Tamam işi abartıp yumurtaları çırpma işini de üzerine almış olabilir ama kızımın asli görevi elma rendelemek :)

Ve işin en zekli kısmı :D
Cumartesi akşam üzeri gelen büyük dayı, yenge, anne ve dede ile içilen sıcacık çayın yanında Kaldera eli değmiş miis gibi elmalı tarçınlı kek ile cumartesi günümüzü sonlandırdık.

Pazar sabahı kalabalık bir kahvaltıdan sonra Kardeşimin oğlu, tosunum, paşa'm, tombalak Ardam'ın doğum günü için MC Donaldsdaydık. 15 hatun, yaklaşık 20 melek, işini severek yaptığı belli bir yarı palyaço :) ile çok keyifli 2 saat geçirdik. (Ardoşum palyaçodan korktuğu adamcağız kıyafetin tamamını giyemedi de ondan yarı palyaço :)


Çocuklar birbirinden güzel oyunlar oynadılar, yüzlerini boyattılar, bizler fırsat bulabildiğimizce sohbet ettik, sıcacık kahvelerimizi yudumladık :)


Bu hatunlarının hiç birinin blogumdan haberi olmadığından yüzlerini kapatmamı isteyip istemeyeceklerini soramadım o nedenle hepsi bayan kalp oldular :)